22 Ocak 2011 Cumartesi

seni seviyorum, seviyorum seni.

Ölürken bile yanımda ol sevgilm, cennet bile çekilmez sensiz aah ben neyleyim. bunları diyebiliyor musunuz ? evet diyenler gerçekten aşıksınız. Cem Adrian dinlerken bu tür şeyleri yazmak benim için çok zor. sadece özlüyorum. çok özlüyorum. barkaç ay öncesini. her şey daha güzel değil miydi. şimdi ben burda bunları yazarken sen eski sevgilinle karşılıklı okey oynuyorsun. gerçekten seven bu durumda kim oluyor. sen mi ? ben mi ? şimdi gelsen yine eskisi gibi şeyler söylesen de inansam. öyle bi durumdayım ki inanırım. ama şu anda.. inandığımı diyebilmem için zorlamam lazım kendimi. her neyse. hatırlıyor musun gideceğin günü ? ilk defa gidiyordun uzağa. çıkmıyorduk o zaman ama görüşmeliyiz demiştin. işte o gün. kurtuldun işte benden demiştin. hıı evet ne güzel demiştm ama sesim titremişti. gözlerime bakarak sakın .. demiştn ama artık çok geçti hüngür hüngür ağlıyordum. sarıldın bana. ağladığını ben de biliyorum saklamaya gerek yok. o zaman bile bu kadar yakınken şimdi ne oldu da aramız bu kadar tuhaf. sevmek, sevilmek, karşılıklı sevmek.. ne tuhaf terimler bunlar. bekliyorum evet. tekrar arayıp iyi akşamlar amoş hanımla mı görüşecektim deyip kahkaha atmanı. aslında böyle de mutluyum seninle. yakınsın son günlerde. eskisi gibiyiz. ama yetmiyo işte. ben eski halini istiyorum eski.


Yine de aşk ne olursa olsun seni seviyorum diyebilmektir aslında. Evet seni seviyorum.

20 Ocak 2011 Perşembe

Gazi Şahin forever

Ekmeğin farsçadaki adı nan
Sevgilinin adını biliyorum Adnaan

Bakma bana öyle melüül melüül
Yarinin adını biliyorum Behlüül.

oldu bay.

8 Ocak 2011 Cumartesi

4 saat.

Hı hı evet 4 saat sonra gidiyorsun. ne tuhaf di mi ilk defa kavgalı küs bi biçimde ayrılıyoruz. Alışmaya başlamak lazım anlaşılan. 2011 uğurlu olacaktı güya. Been böyle uğur görmedim abi. Neyse konumuza dönsek. tamam 15-20 gün sonra yine burdasın. sayılı gün çabuk geçermiş. biliyorum sen de istemiyorsun gitmeyi. benle küs olmayı da. kendin istedin diyeceksin şimdi di mi. evet iyi tanıyorum seni. 1 senedir insan birini tanımaz mı hiç. ama senin şu tuhaf gururun ve kıskançlığın yok mu. 4 saat sonra tekerlikleri hareket edecek o arabanın. belki de benim gözyaşlarım da hareket edecek. her neyse. sana anlatamadıklarımı buraya döküyorum. şimdi gidiyorum. görüşürüz.

7 Ocak 2011 Cuma

bir kar tanesi ol kon dilimin ucuna..

   seviyorum bu şarkıyı. her ne kadar bayan için yazılmış olsa bile güzel işte ne bilim. özledim. eski halini. sevecen tavırlarını. her şeyini. alışıyorum sanırım. bu haline, tavırlarına. "gözlerindeki sonbahara". mutluyum aslında ama hatırlayınca birkaç hafta öncesini sol tarafta evet evet kalbimde bi sızı mı desem acı mı. ya da sadece tuhaflık mı. hatırlıyor musun konuşuyorduk senle *of ya ne kadar sıkıldım -napim kızım sıkıldıysan dans mı edim karşında *neden olmasın kalk hadi dımtın dımtııın.. -seni döverim hem de dayakla demiştin. ikimiz önce bi süre birbirimize baktık sonra da gülmeye başldık. işte o zaman gördüm senin bu kadar içten güldüğünü. o kahkahan, surat ifaden falan. her şeye bedeldi. farkında olmadan çok bağlanmışım aslında ben sana. güzel bir arkadaşlıkla başlamıştık. ama bu bağ çok farklı çok... kıskanmanı özledim senin. bugün her nekadar kıskançlık yüzünden kavga etsek de. aslında yalan söyleyemem 2 gündür normale dönüyorsun. neden sana bunları tek tek söylemiyorum bilmiyorum. 
   kimi zaman gitmek her şeyi çözer aslında. hı gitmekten söz etmişken. yarın gidiyorsun ve ben yine burda kalacağım. oralarda neler yapıyorsun bilemem tabi. ama güveniyorum işte :) sevmek bu olsa gerek belki de. neyse gitmek.. gitmek istiyorum evet. burdan çok uzaklara. hani insanlar yalnız kalmaya ihtiyacım var derler ya aynen ondan işte. düşünmek istiyorum. karar vermek. ne doğru ne yanlış. seni sevmek yanlış değil bunu biliyorum. her neyse kalıp mücadele etmek mutlu olmak varken gitmek niye. 

  gözlerin mi daldı  yoksa sıkıldın mı sorulardan ? hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar..bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna . bir kar tanesi ol, eri ağzımda..